Sitemize hosgeldiniz
  Bölge Yonetimi Final
 
Bölge Yönetimi Dersi
 
FİNAL Sınav Çalışması
 
Bölgelerarası Dengesizliklerin Giderilmesinde Bölgesel Örgütlenmelerin Önemi:
“TENNESSEE VALLEY AUTHORITY”
 
Bölgeler arasında görülen dengesizlikleri bir ölçüde de olsa giderebilmek ve gelirin ülke düzeyinde adaletli dağılımını sağlayabilmek için çeşitli çözümler üretilmiştir. Örneğin geri kalmış bölgelerde yeni iş alanlara yaratmak bunun için fabrikalar kurmak, iş gücünü eğitmek ve böylece çalışan kesime daha yüksek ücret ödeyerek ulusal gelirin adaletli dağılımını sağlamak bir çözüm gibi görülebilirse de, ne sorun ne de çözüm bu kadar basit değildir.
 
TVA
TVA’nın amacı, geniş anlamda bölgenin ekonomik kalkınmasının gerçekleştirilmesiydi. Bölge insanının yaşamının niteliğinin iyileştirilmesi ve yeni kaynak geliştirme tekniklerinin
bulunması ülkenin başka kesimlerine de örnek oluşturabilecekti.    
 
TVA’nın Başardıkları ve Başaramadıkları
Bugünün enerji bağımlı dünyasında Amerikan kamuoyu TVA’yı daha çok ucuz enerji üreten bir örgüt olarak tanımlamaktadır. Oysa elektrik üretimi TVA’nın ilgi alanlarının belki en önemlisidir,ama tek ilgi alanı değildir. TVA, elektrik üretimi gibi çok önemli bir alanda büyük başarı kazanmışsa da bir bölge kalkınma örgütü olarak da oldukça önemli başarılıdır. Şimdi TVA’nın başardıklarına ve başaramadıklarına kısaca değinelim:
 
Yapılan barajlar ve yükseltme havuzları sayesinde ırmak üzerinde taşımanın yapılabildiği çok önemli ve güvenilir bir ulaşım yolu haline gelmiştir.
Sel tehlikesinin önüne geçilmiş ve ırmağın iki yakasına fabrikalar kurulmuştur.
Nehrin yanında kurulan bu fabrikalar nehri taşıma kanalı olarak kullanabilmişlerdir.
Irmak boyunca büyük sanayi kompleksleri gelişmiştir.
Bölgenin ekonomik görünümünün değişmesine katkı sağlamıştır.
Bölgedeki insanların birey başına düşen gelirleri ulusal ortalamaya yaklaşmıştır.
 
Başaramadıkları
 
Bugün giderilmiş gibi bir görüntü vermekle birlikte, yaşam standardı bölgenin her yerinde aynı değildir ve işsizlik sorunu da tam anlamıyla çözülememiştir.
Disiplinsiz bir büyümenin yarattığı düzensizlik, tıkanıklık ve başka olumsuz sonuçların giderildiği yaşanabilir bir çevrenin oluşturulması da önemini de korumaktadır.
Asit yağmurlarının bozduğu ormanlar, açılan karayollarının yarattığı toprak kaymaları, kirlenen akarsular, kömürle çalışan ıs santrallerinin yarattığı kirlilik, nükleere santrallerin yaratabileceği olası tehlikeler bölgede ki çevresel sorunlara örnek olabilir.
 
 
 
 
 
 
 
 
Bölgesel Planlama Ve Kalkınma Projesi Olarak GAP ve Yönetimi
 
Gelişmişlik ile az gelişmişlik arasındaki farkı giderebilmek veya bir ölçüde azaltabilmek için bazı ekonomik, sosyal ve siyasal çözümler aranmaktadır. İşte Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde kurulan ve kısaca GAP olarak adlandırılan Güney Doğu Anadolu Projesi, bir çözüm olarak bölgenin gelişmesini sağlamak ve diğer bölgelerle gelişmişlik farkını giderebilmek için uygulana önemli bir projedir.
Kuruluş amacı, işlevleri ve fonksiyonları incelendiğinde projenin sadece ekonomik yönden değil, aynı zamanda sosyal, hukuksal ve yönetsel açıdan da ayrı bir yere sahip olduğu görülmektedir. GAP, özellikle yönetsel açıdan da ele alındığında, adeta yerel yönetimlerin fonksiyonlarına sahip olan bir bölge yönetimi izlenimini vermektedir.
 
Bölgesel Kalkınma Örgütlenmeleri Olarak
Güney Doğu Anadolu Projesi ( GAP )
ve
Tennessee Valley Authority ( TVA )
 
TVA
GAP
TVA’nın yönetim sisteminde yönetim seçimle iş başına gelmekte ve 9 yıl süreyle seçilmekteydiler.
GAP yönetiminde ise “seçim”
 ve
“süre sınırlaması” yoktur.
TVA’nın uygulandığı bölgede bölgeniz ekonomik ve toplumsal kalkınmışlık düzeyi oldukça düşüktür. Kişi başına düşen yıllık gelir 168 dolar.
GAP kapsamında ki illerde ise durum TAV’ oranla biraz daha iyidir. Kişi başına düşen gelir 500 dolardır.
TVA bölgesindeki doğum oranı ülke ortalamasından 1/3 oranında daha yüksektir. Okur yazarlık oranı düşük ve iş gücü büyük ölçüde niteliksizdi. Ayrıca, beslenme, sağlık, enerji sorunları çok fazlaydı. Bölge nüfusunun yarıdan fazlası yaşamını kırsal kesimde yaşamını sürdürmekteydi. 
Benzer özellikler GAP bölgesi içinde geçerlidir.
Bölgeler arası gelişmişlik düzeylerinde farklılıklar görülmektedir.
Benzer özellikler GAP bölgesi içinde geçerlidir.
TVA, bölgesel kalkınmaya ilişkin yaptığı hizmetlerin karşılığını doğrudan Kongrenin ayırdığı ödeneklerden sağlamaktadır. TVA’nın elektrik üretimi programı, kendi finansmanını kendisi sağlama şeklindedir. Enerji üretimi sisteminden sağlana gelirlerle, sistemin işletme giderleri, vergiler, tahvil borçlanmaları ve geçmişte hazineden yapılan parasal desteğin geri ödemeleri yapılmaktadır. Dolayısıyla TVA elektrik satarak elde ettiği gelirleri, enerji sisteminin finansmanı dışında kullanamamaktadır.
TVA’daki bu uygulamalar, GAP içinde önerilebilir. Diğer bir ifade ile GAP’ın da kendi finansmanını karşılayabileceği bir konumu olabilir. Oysa GAP yönetimi şu andaki yapısıyla projenin yürütülmesi için gerekli finansmana hakim değildir. GAP İdaresi Başkanlığı’nın her türlü giderleri Kamu Ortaklığı Fonu ve Toplu Konut Fonu’ndan karşılanmaktadır. Mali kaynakların belirlenmesinde siyasi inisiyatiflerin rol oynaması etkinliği ve verimliliği azaltabilmektedir.      
TVA dikkat çekecek bir ölçüde denetim görmemekte ve bu günkü görünüşü ile varlığını bir federal kuruluş gibi sürdürmektedir. Bu bağlamda TVA aşırı özerk bir kuruluş olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer bir yaklaşımla, TVA ile katı merkeziyetçilik yerine yerinden yönetim ilkesinin egemen olduğu, verimlilik ve yeterlilik temeline dayalı bir yönetim modeli oluşturmak amaçlanmıştır.
Oysa GAP, hem merkezin aşırı denetiminde hem de TAV gibi özerk bir kurum değildir.; aksine merkeze aşırı bağımlı ve katılıma kapalı bir model görünümündedir.
 
GAP Yönetimine İlişkin Kararnamenin
Yapısal ve İşlevsel Açıdan
Öngördüğü Yönetim Modeli
GAP İdaresi Teşkilatı, 27.09.1989 tarihinde ve 388 sayılı KHK ile Türkiye’de kurulan “ilk bölgesel kalkınma idaresi”dir.
GAP İdaresi, Ankara’da Başbakanlık, Şanlıurfa’da ise Bölge Müdürlüğü düzeyinde örgütlenmiştir. GAP İdaresi, bölgenin sosyal, ekonomik ve mekansal gelişmesini bir bütün içerisinde yönlendirmek, plan, program ve projelendirme çalışmaları ile bazı uygulamaları yürütmekle görevlendirilmiştir. GAP ilişkin KHK 15 maddeden oluşmaktadır. 1. maddesi proje kapsamına giren yöreleri, teşkilatın görevlerinin yöneldiği alan, yapmakla “bölgesel” bir işlev oluşturmakla, diğer taraftan amaçlar ve görevlere ilişkin hükümlerin çok değişik alanlardaki kamusal hizmet ve yetkileri içermesiyle de “entegre bir faaliyeti” öngörmektedir.
 
GAP Teşkilatının Organları   
Güneydoğu Anadolu Projesi Yüksek Kurulu ve Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’ndan oluşmaktadır. GAP İdaresi, 2. maddede belirtilen hizmetleri yürütmekle görevli iken, Yüksek Kurul GAP İdaresi tarafından hazırlanacak her türlü plan, proje ve programları inceleyerek karara bağlamakla görevlendirilmiştir.
Kararnameye göre, GAP İdaresi Başkanlığı’nın her türlü giderleri, Kamu Ortaklığı Fonu ve Toplu Konut Fonu’ndan karşılanır. Bu fonlarda GAP idaresine ayrılacak ödenek Bakanlar Kurulunca tespit edilir. Ancak fonların kaldırılmasıyla 14 Aralık 1997’de KHK’ da yapılan değişiklikle GAP İdaresini gelirleri, genel bütçeden ve ayrıca her türlü yardım, kredi, hibe, bağış, faiz, hizmet, kira gelirleri ile diğer gelirlerden sağlanması şekline dönüşmüştür.
 
GAP Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması Tartışması  
 
TUBİTAK’ın hazırlamış olduğu Ara ve Sonuç Raporunda GAP için bazı örgütlenme modelleri ve öneriler dile getirilmiştir.
Ara Rapora göre; bölgenin sosyo - ekonomik, kültürel ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak için planlama ve uygulama aşamalarında, kuruluşlar arsı etkili bir koordinasyon sağlanması gerekmektedir.
Sonuç Raporunda ise; Çukurova, Antalya, Marmara gibi bölge veya master planlama çalışmalarında izlenen “koordinasyon” yaklaşımına dikkat çekilmiş ve bu anlayışın uygulamaya geçmediğinden bahsedilmiştir.   
 
GAP yönetimi için 1986’da Ankara’da düzenlenen “GAP Tarımsal Sempozyumu”nda Balaban tarafından yeniden yapılanma seçeneği olarak üç seçenek dile getirilmiştir.
Birincisi: Mevcut idari yapıda koordinasyon ile yönetimdir. Burada proje amacı, mevcut idari yapıda koordinasyon ile yönetimde bağımsız ancak koordineli bir biçimde işleyen fonksiyonel kuruluşlarla gerçekleştirilmeye çalışılır. Ancak projeye katkısı olan kuruluşların hizmetin gereklerine uygun olarak yönlendirilip yönetilebileceği bir örgütlenmeye gidilmesi gerekmektedir. Oysa mevcut idari yapının “Fonksiyonel Organizasyon”a uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü GAP çok “taraf”ın katılmasını gerektirmektedir. Bu taraflar ise, belirli fonksiyonları kendi başlarına yapmak ve bazı durumlarda da diğer taraflarla koordinasyon sağlayarak fonksiyonlar arası sorunları çözmek amacıyla kurulmuştur.
İkincisi: Bağımsız GAP Kalkınma Otoritesi ( BGAPKO ) kurulmasıdır. BGAPKO’nun kurulması önerisi bazı özellikleri nedeniyle dikkat çekmektedir. Bu organizasyona bakıldığında kısmen özerk ve yerinden yönetim esnekliğine sahip bir yapı görülmektedir. Nitekim, GAP planlama ve uygulama yetkileri, bölgede kurulacak Bir kalkınma otoritesine verilmekte ve bu otorite bağımsız bir yatırım bütçesine sahip olmaktadır. GAP otoritesi, merkezde başbakan adına bir devlet kuruluşu olmakla beraber, yönetim kurulu ile yönetilmesi ve özel bir şirketin karar verme ve yürütme esnekliğine sahip olması gerektiği dile getirilmektedir. Nitekim böyle bir yapıya sahip olan TVA başarılı olmuştur.
 
Üçüncüsü: GAP idaresi başkanlığı (Matriks Organizasyonu) dır. Balaban’ın önerdiği bu modelde, mevcut kurumsal yapıdaki çeşitli birimlerin yetkilerinin projenin gerektirdiği şekilde kullanımını sağlayan ve proje idaresi olarak tanımlanan bir otorite esas alınmıştır. BU modelin yapısında fonksiyonel birim yöneticileri, yalnızca kendi fonksiyon alanları içine giren konularda GAP’ın gerektirdiği işlerin yapılmasında yetkili ve sorumlu olup, GAP İdaresi Başkanı bu fonksiyonların uygun şekilde bir araya getirilerek projenin yürütülmesinde yetkili ve sorumludur.
 
Bu model kimi açılardan olumlu bulunurken kimi açılardan da eleştirilmiştir. Olumlu olarak değerlendirenler, GAP’ın geniş kapsamlı olduğu ve birçok projenin birlikte yürütüldüğünü ileri sürerek, bu duruma en uygun örgütün matriks organizasyonu olduğunu belirtmişlerdir. BU organizasyon ile proje amaçlarının görevlilerce daha iyi anlaşılıp benimsenmesi ve kaynakların daha etkili kullanılması mümkündür. Ancak, bazı eşgüdüm sorunlarının olması da söz konusu olabilir. Ancak, özellikle mevcut kurumsal yapıdaki çeşitli birimlerin yetkilerini kullanırken, görev, yetki ve sorumluluklar ile eşgüdüm açısından önemli sorunlar da çıkabilir.
 
TODAİE tarafından 1991 yılında gerçekleştirilen KAYA ( Kamu Yönetimi Araştırma ) Projesinde GAP Yönetimi için ikili bir bürokratik örgütlenme önerilir.      
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol